Döviz Cinsinden veya Dövize Endeksli Sözleşmelerin Türk Lirası Cinsine Uyarlanmasına İlişkin Esaslar
Bir önceki makalemizde Sözleşme bedellerin dövize endeksli veya döviz cinsinden belirlenmesi mümkün olmayan sözleşme tiplerine ve bu yasakların istisnalarına değinilmişti. (Konu ile ilgili makalemize ulaşabilirsiniz: https://www.canazyilmaz.com/tr/doviz-ile-sozlesme-yapma-yasagi-ve-istisnalari )
Bu makalemizde ise döviz cinsinden veya dövize endeksli sözleşmelerin Türk Lirası cinsine uyarlanmasına ilişkin esaslar açıklanacaktır.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair 85 No’lu Cumhurbaşkanı Kararı’na (“85’nolu Cumhurbaşkanı Kararı”) eklenen geçici madde ile daha önce akdedilmiş ve dövizle sözleşme yapma yasağı kapsamına giren sözleşmelerin bedellerinin 85’nolu Cumhurbaşkanı Kararının yürürlüğe girmesinden (13 Eylül 2018) itibaren 30 gün içinde, diğer bir deyiş ile 13 Ekim 2018 tarihine kadar, taraflarca Türk Lirası olarak yeniden belirlenmesi kararlaştırılmıştı.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de (Tebliğ No: 2008-32/34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2018-32/51) (“Tebliğ”) ile getirilen hüküm uyarınca ise, dövizle sözleşme yapma yasağına tabi olmayan istisnaların 13 Eylül’den önce akdedilmiş sözleşmeler için de geçerli olduğu, istisna kapsamındaki sözleşmelerin bedellerinin Türk Lirasına çevrilmesine gerek olmadığı belirlenmiştir.
Bunlara ek olarak, her ne kadar bu tarihten sonra akdedilecekler yasak kapsamında olsa da, 13.09.2018 tarihinden önce akdedilmiş bulunan iş makineleri dahil taşıt kiralama sözleşmelerinde yer alan döviz cinsinden veya dövize endeksli bedellerin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin Türk parası olarak yeniden belirlenmesinin zorunlu olmadığı ve 85’nolu Cumhurbaşkanı Kararının Geçici 8. Maddesi hükmünden istisna tutulduğu belirtilmiştir.
Yukarıda sayılanlar dışında kalan ve Tebliğ ile getirilen dövizle sözleşme yapma yasağı istisnasına da girmeyen tüm sözleşme bedellerinin 13 Ekim 2018 tarihine kadar taraflarca yeniden belirlenmesi gerekecektir ve 85’nolu Cumhurbaşkanı Kararından önce imzalanan sözleşme bedellerin yeniden belirlenme usulü, tarafların mutabakata varamaması durumunda aşağıdaki şekilde olacaktır;
Söz konusu döviz bedelinin öncelikle 2 Ocak 2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak hesaplanan Türk parası karşılığı bulunacak ve bulunan bu Türk Lirası bedeli, 2 Ocak 2018 tarihinden bedellerin yeniden belirleneceği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılarak yeni sözleşme bedeli belirlenecektir.
Bununla birlikte konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmeleri için ise aşağıdaki hesaplama yöntemi esas alınacaktır.
İlgili madde uyarınca, 13 Eylül 2018’den önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller de iki yıllık süre için yukarıdaki hesaplama yöntemine göre Türk parası olarak belirlenecektir. Yeniden belirlemenin yapılacağı en geç tarih olan 13 Ekim 2018 tarihinden iki yıl sonra yani 13 Ekim 2020 tarihinden sonra sözleşme tarafların isteği halinde tekrar döviz cinsine dönebilecek veya dövize endeksli olarak belirlenebilecektir. Kira bedelinde yapılacak artış ise taraflarca mutabakata varılamaması halinde Yeniden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren 1 yıl geçerli olmak üzere yukarıdaki hesaplama yöntemi uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği TÜFE aylık değişim oranları artırılması yoluyla belirlenecektir.
Bu noktaya kadar örneksemek gerekir ise daha önce kira bedeli 1.000 $ olan bir sözleşmenin 13 Ekim tarihinde yeniden belirleneceği Türk Lirası değeri (yukarıda anlatılan 2 Ocak 2018 TCMB efektif satış kuru + TÜFE hesaplamasına göre) 4.500 TL olarak belirlenebilir. Bu bedel yeniden belirlemenin yapıldığı kira yılına ilişkin yeni bedeldir. Kira sözleşmemizin başlangıç tarihinin 01.05.2008 olduğunu farz edersek, 01.05.2019 tarihinde kira bedelinde artış yapmamız gerekecektir. 13.10.2018 tarihinden 01.05.2019 tarihine kadar geçerli 4.500 TL olan kira bedelimiz artık 01.05.2019 tarihine kadar hesaplayacağımız TÜFE aylık değişim oranları artırılması yoluyla örneğin 6.000 TL olarak artırılacaktır. Bu bedel ilgili madde uyarınca 1 yıl geçerli olacak ve 01.05.2020 tarihine kadar aynı kalacaktır.
Bir sonraki kira yılı kira bedeli ise, önceki kira yılında geçerli olan kira bedelinin Türkiye İstatistik Kurumunun belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenecek ve belirlenen Türk parası cinsinden kira bedeli belirtilen bu iki yıllık sürenin sonuna kadar, yani 13.10.2020 tarihine kadar geçerli olacaktır.
Örnek kira sözleşmesinin kira bedelinin yeniden belirlenmesi gerekeceği tarih olan 01.05.2020 tarihinden 13.10.2020 tarihine kadarki kira artışı da TÜFE aylık değişim hesaplarına göre artırılacak ve farz edelim ki 9.000 TL olarak revize edilecektir. Bu noktada taraflar 13.10.2020 tarihine kadar 9.000 TL bedelde anlaşmış olacak, ancak 13.10.2020 tarihinden sonra kira sözleşmesinin bedelinin hangi para birimi üzerinden ödeneceği hususu Tebliğ ile muğlak kalmış bulunmaktadır.
Şöyle ki, madde 8 (24/II) uyarınca “döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk Parası olarak belirlenir” ifadesindeki iki yıllık sürenin hangi hususu düzenlediği Tebliğin lafzı kapsamında oldukça belirsizdir. Bu ifade ile “bedelin belirlenmesi açısından Tebliğ ile öngörülen yöntemin uygulanma süresinin” düzenlendiği kabul edilebileceği gibi “sözleşmenin bedelinin Türk parası olarak ödenmesine dair uygulama süresinin” düzenlendiği şeklinde bir yorum da kabul görebilir. Bu hususun ilerleyen süreçte Bakanlıkça netliğe kavuşturulacağını ummaktayız.
Türk Borçlar Kanunu’nun kira artışına ilişkin hükümlerini büyük oranda değiştiren bu Bakanlık Tebliği’nin kanunlar hiyerarşisi içindeki yeri ve geçerliliğini ilerleyen dönemde hukuk camialarında tartışılacağını ummaktayız.
Son olarak tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar bakımından da bir düzenleme getirilmiş olup Türk Lirası bedele çevirme yükümlülüğünün tahsili yapılmış veya gecikmiş alacaklar için uygulanmayacağı, bu alacakların döviz üzerinden talep edilebileceği belirtilmiştir.
Detaylı bilgi için lütfen iletişime geçiniz.
CANAZ YILMAZ HUKUK BÜROSU
12.10.2018